28 Haziran 2013

Direndikçe Diriliyorum





Son bir aydır tahmin bile edemeyeceğimiz olaylar yaşıyoruz. Hayatmıza yeni giren kavramlar, insanlar, çokça siyaset ve bununla birlikte "bundan sonra ne olacak?" sorusuna aranan cevaplarla geçiyor günlerimiz. Gördüklerimiz karşısında adaletin terazisine olan inancımız neredeyse kalmazken, vicdanımızın sesini daha çok duyar olduğumuz bir gerçek. Ayrıştırılmaya çalışılırken "durun, biz kardeşiz" diye sesimizi yükseltmemizin sebebi daha fazla özgürlük içindi. Hepimizin zaten birçok sorunla başettiği hayatta, sırtımıza kendimizle birlikte henüz doğmamış çocuklarımızı da yükledik. Ve hepimiz için direndik.


24 yaşına yeni girmiş bir genç olarak, bu ortamda ne hissedeceğimi zaman zaman bilemiyorum. Ama şunu çok net görüyorum ki,  geleceğe dair hayal kurmaya ve isteklerime biraz ara verdim. Gezi Parkı'ndan önce hissettiğim 'böyle gelmiş böyle gider' tavrı tamamen değişse de, bilinmezlik hala devam etmekte. Umutlarım başka baharları bekliyor şimdilik.

Kariyer açısından düşünürsek medya/sosyal medyada çalışmak isteyen biri için bu sürecin etkisi nasıl olacak merak içindeyim. Yıllar önce bitirdğim İnternet Gazeteciliği bölümünün her geçen gün daha da önem kazanmasının yanı sıra getirilecek yasaklarla/düzenlemelerle  birlikte yeniden şekilleneceği bir gerçek. 

Bu süre zarfında medyanın halini göz önünde bulundurursak, iş bulma imkanımız gittikçe azalmış durumda. "Yandaş Medya'ya hizmet edeceğime yan gelir yatarım" diyenlerin sayısı  eminim gün geçtikçe çoğalacak. Bana kalırsa bundan sonra birçok gazeteci kendi sitesini açacak, fikirleri uyuşan birkaç kişi birleşip sosyal medyanın etkisiyle kendi haberlerini kendileri yapacaklar. Bireysellik daha fazla ön plana çıkarak ismine güvendiğimiz kişilerin primleri git gide artacak, diğerleri biz toz bulutu gibi zamanla yok olacak.  

Bu süreçte bakalım kalan sağlardan hangileri bizim olacak, bizler nerelerde olacağız. Meraktayız...



0 yorum:

Yorum Gönder