23 Eylül 2012

Bi' Fincan Kahve?

Uzuunn zamandır yayınlamak istediğim ve üzerinde çalıştığım meşhuurr hobim "kahve" ile ilgili yayınım sonunda sizlerle. Madem bu kadar çok seviyorum kahve içmeyi ve sizlerle de fotoğraflarını paylaşıyorum, her gün fincan fincan tükettiğimiz kahve ile ilgili bilgi sahibi olmamıza neden olsun istedim. Şimdi hazırsanız kahve dünyasına yolculuk yapalım. Yalnız, bir fincan kahve alıp okumanızı öneririm, fonda da sevdiğiniz bir şarkı olabilir. O zaman beni daha iyi anlayacaksınız. ;)




Nereden başlasam ne yazsam diye düşünürken tarihiyle pek ilgilenmedim ilk başta. 
Ama araştırma yaparken önemli oluğuna karar verdim. Hem çok uzun da değil. Hemen okursunuz :)

Kahve’nin anavatanı olan Etiyopya’nın yüksek yaylaları, yabani kahve bitkisinin doğal olarak yetiştiği bölgelerde yerli halk bu bitkinin tanelerini un haline getirip bir çeşit ekmek yapıyordu. Meyveleri kaynatıldıktan sonra suyu içilmek suretiyle tıbbi amaçlı kullanılıyor ve "sihirli meyve" olarak adlandırılıyordu. Kahve, ünüyle birlikte hızla Arap Yarımadası'na yayıldı ve 300 yıl boyunca Habeşistan'da keşfedilen yöntem ile içilmeye devam edildi. 14. yüzyılda ise yepyeni bir keşif ile ateşte kavrulan kahve çekirdekleri, ezildikten sonra kaynatılarak içime sunuldu. Kahve’yi ilk olarak işleyip içmeye başlayan Yemen'deki sufi tarikatıdır. Buradan 1470’li yıllarda Aden’de, 1510’da Kahire’de 1511’de Mekke’de görülmüştür.
Yavuz Sultan Selim döneminde (1517) Yemen Valisi Özdemir Paşa, Yemen'de içtiği ve çok sevdiği kahveyi İstanbul'a getirmiştir.
Kahve, kısa zamanda itibarlı bir içecek olarak saray mutfağında yerini aldı ve büyük ilgi gördü. Saray görevleri arasına "kahvecibaşı" adında bir de rütbe eklendi. Padişahın ya da bağlı olduğu devlet büyüğünün kahvesini pişirmekle görevli olan kahvecibaşı, sadık ve sır tutmasını bilenler arasından seçilirdi. Osmanlı tarihinde kahvecibaşılıktan sadrazamlığa yükselenlere bile rastlandı.
Saraydan konaklara ardından evlere giren kahve, İstanbul halkının kısa sürede tutkunu olduğu bir lezzet haline geldi. Satın alınan çiğ kahve çekirdekleri tavalarda kavrulup, dibeklerde dövüldükten sonra cezvelerde pişiriliyordu.
1544 yılında İstanbul’da Tahtakale’de iki Suriyeli Arap ilk kahvehaneyi açmışlardır.
İstanbul'a gelen Venedikli tacirler, çok sevdikleri bu içeceği Venedik'e taşıdı. Böylece Avrupalılar kahveyle ilk kez 1615'te tanışmış oldu. Önceleri limonata satıcıları tarafından sokaklarda satılan kahve, 1645'te açılan İtalya'nın ilk kahvehanesinde yerini aldı. Kısa zamanda sayıları hızla çoğalan bu kahvehaneler de; diğer pek çok ülkede olduğu gibi özellikle sanatçıların, öğrencilerin ve her kesimden halkın bir araya gelerek sohbet ettikleri en gözde yerler oldu. Kahve Paris’e 1643, Londra’ya 1651’de ulaştı.
Avrupalılar dünyanın çeşitli yerlerinde kahve plantasyonları kurdular. Endonezya-Cava’da 1712 yılında kahve tarımı başladı. Hollanda Cava ve Doğu Hint Adaları’nda, Fransa Antiller'de kahve yetiştirdi.
Türkiye lk kez 1727 yılında Brezilya’dan kahve ithal edilmeye başlamıştır. Türkiye’deki en eski kahveci 1871 yılında kurulmuş Kurukahveci Mehmet Efendidir. Anadolu’da kahve ekimi ile ilgili çalışmalar yapılmış fakat başarılı olunamamıştır. 2.Dünya Savaşı sırasında Tekel kapsamına alınmıştır. 1980’li yıllarda Nestle firması Nescafe’yi piyasaya sürmüştür. 2004'ten beri Türkiye'de sadece Mersin ve Anamur'da 16 hektarlık bir alanda kahve tarımı yapılmaktadır.



Wikipedi'den kopyaladığım bu tarihçeden sonra gözümde eski İstanbul'u filan canlandırdım. Hoş oldu. :) Şimdi gelelim kahve çeşitlerine;



Yaptığım araştırmalar sonucu öğrendim ki, tüm kahvelerin ortak paydası Espresso. Aşağıdaki fotoğrafta da gördüğünüz gibi her fincanın dibinde Espresso var. Üzerine eklenenler çeşitlendiriyor sadece. 





Steamed Milk: İçinden sıcak buhar geçirilmiş süt 
Steamed half-and-half: İçinden sıcak buhar geçirilmiş az yağlı süt 

Water: Su 

Chocolate Syrup: Çikolata şurubu 

Whipped Cream: Köpürtülmüş krema 
Milk Foam: Sütün köpük kısmı 



Kahve Çeşitleri

Espresso: Makine ile hazırlanan, koyu kavrulmuş, İtalya'ya özgü bir kahve türüdür. Sabah ve öğleden sonra tercih edilir.
Cappuccino: Espresso ve su buharı ile köpük haline getirilmiş süt eklenen kahve (köpük 2 santim kadar). Sabah ve öğleden sonra tercih edilir. 
Mocha: Latte’ye çikolata tozu veya şeker eklenmesiyle yapılan kahve.
Caffe Latte: Caffe Lungo’nun uzerine sıcak sut eklenerek hazirlanir. 50% sut 50% kahve denebilir.
Caffe Macchiato: Espresso’ya süt köpüğü eklenerek hazırlanan kahve. Öğleden sonra tercih edilir.
Caffe Lungo: Espresso’nun buyugu denilebilir. Espressonun makinada daha uzun sureyle filtrelenmesidir.
Caffe Americano: Espresso’nun sıcak su eklenerek yumuşatılmış şeklidir.
Latte Macchiato: Sicak sut ve sut kopugunun uzerine espresso eklenerek yapilir. Temelde diger tum sutlu kahvelerden en buyuk farki sutun kahveye degil, kahvenin sutun uzerine eklenerek yapılmasıdır.
Viennese : Espresso’ya çikolata ve krema katılarak hazırlanan Viyana usulü kahve. Müzik dinlerken tercih edilir.
Filtre Kahve : Orta kalınlıkla çekilmiş kahvenin bir genellikle bir kağıt filtre yardımıyla filtre edilerek demlenmiş kahve çeşididir.
French Press: Kalın çekilmiş kahvenin aynı ad verilen bir demleme kapında suyla karıştırılıp ucunda metal bir süzgeç olan pistonla filtre edilerek hazırlanan kahve çeşididir.
Cafe au lait: Fransızların sütlü filtre kahvesi. Sutu kahvesinden daha fazladir. 1/3 kahve 2/3 sicak sut.
Türk Kahvesi: Telvesi ile servis yapılan tek kahve çeşidi. Yanındaki su ise eskiden padişahlar kahveye zehir konulup konulmadığını anlamak için suyun içine biraz kahve dökerlermiş. Rengine baktıktan sonra içerlermiş. Sonra adet olarak kalmış.
Mırra: Şanlıurfa'ya özgü, birkaç kez demlenerek hazırlanan acı kahve.


Benim tercihim genelde Latte'den yana olur. Dondurmalı Americano ise bambaşka bir tad. Denemenizi öneririm.


Yöreleriyle Ünlü Kahve Çeşitleri

Ethiopian Yirgacheff: Şarabımsı buruk tadı olan Etiyopya kahvesi.
Ethiopia Sidamo: Yoğun egzotik meyveler ve turunç tatları içeren Etiyopya kahvesi.
Rio Minas: Genellikle Türkiye'de ve balkanlarda türk kahvesi için sıkça kullanılan ekonomik bir Brezilya kahvesi.
Sumatran:Düşük asit dengesine sahip Endonezya kahvesi. İsli kokusu ve ve topraksı karamelimsi tadlarıyla meşhurdur.
Supremo: Kolombiya'da en kaliteli kahve kategorisine verilen addır.
Excelso: Kolombiya'da Supremo'ya göre daha küçük boyutlara sahip kahve çekirdeğidir. Filtre kahve harmanlarında sıkça kullanılır. Şekerli tatlara sahiptir.
Antigua: Guatemala'nın Antigua ovasında yetişen çikolatamsı ve baharatlı lezzetleriyle ön plana çıkan kaliteli kahvedir.
Tarrazu: Kosta Rika dünyanın en prestijli ve dengeli kahvelerini üretmektedir. Fındıksı, çikolatamsı tatlar içeren ve finca adı verilen çiftliklerde yetiştirilip işlenen bu kahve Tarrazu ismiyle bilinmektedir.
AA: Özellikle Kenya'da kahve hasatları bir arada toplanıp boyutlarına göre ayıklanır. En büyük boyutlara sahip çekirdeğe AA ünvanı verilir.


Bizlerin pek aşina olmadığı isimleri ve tadları olan yöresel kahve çeşitlerinden en çok Tarrazu'yu merak ettim. Umarım bir gün yolum Costa Rica'ya düşer. :) 



Soğuk Kahve Çeşitleri

Soğuk Kahve ya da diğer adıyla Buzlu Kahve (iced coffee) kahve bazlı soğuk içeceklere verilen isimdir. Kahveseverlerin yazın da kahveden vazgeçmemeleri için en güzel sebep aslında. İşte bu soğuk kahve üç şekilde elde ediliyor. Şöyle ki,

1) Soğuk servis
Normal hazırlanan bir kahvenin soğuk servis edilmesidir. Örneğin, İtalya'daki adıyla Freddo(caffè freddo) buzdolabında bekletilip servis edilen espressodur. Ancak, kahvenin beklemesi sebebiyle genellikle acı bir tad hakim olur.
2) Soğuk demleme
Sıcak demlemenin aksine demlemenin ısı yerine zamana dayalı olmasıdır. Çekilmiş kahve suda uzun süre bekletilir ve sonra filtrelenir. Hazır kahve ile hazırlanan buzlu kahvelerde ise demleme süreci olmadığı için çözünebilir kahve karışımını bir karıştırıcıda su veya sütle çalkalamak yeterlidir.

3) Sıcak demleme, soğuk servis
Sıcak olarak demlenen kahvenin soğuk süt, dondurma, krema gibi bileşenlerle servis edilmesidir. Espresso tabanlı kahve içeceklerinin soğuk versiyonları sıklıkla bu yöntemle hazırlanır. Buzlu latte (iced latte), buzlu mocha (iced mocha) gibi.
Buzlu kahveler, espresso, French press, filtre kahve gibi klasik kahve demleme yöntemlerinin hemen hepsiyle hazırlanabilmektedir. Hazırlama pratikliği nedeniyle hazır kahvelerden buzlu kahve hazırlanması da çok yaygındır. Örneğin, Frappe (café frappé) olarak bilinen hazır kahve ile yapılan buzlu kahve, Yunanistan'dan tüm dünyaya yayılmıştır.



Ben genelde iced nescafe tercih ederim. Sertliğini kendim ayarladığım için zaman zaman Espresso kıvamına getiriyor olabilirim. Ama her türlüsü kabulümdür. 
Benim için yaz, dondurma ve soğuk kahve olmadan olmaz! 


Süslemeleri


İşte işin en zevkli kısmına geldik. Kahve süsleme! 
Tabii bunu yapabilene zevkli. Benim gibi bir türlü düzgün bir şekil çıkaramayanlar için işkence ama bir keresinde kalbe benzetmişliğim var. Ama azmettim öğreneceğim. :)






İşte bu aparatlarla yapılıyor süslemeler. Basit gibi görünse de inanın değil.



Birde aparat kullanmadan yapılanlar var ki inanılmaz. Bu videoyu izlemeye doyamıyorum :) 







Kahvenin Tatlı Arkadaşları

Kahve içerken benim gibi yanına arkadaş olarak tatlı isteyenlerdenseniz kurabiye ve pasta da sizin için önemlidir. Ben kahveyi şekersiz içtiğim için yanındaki tatlıyı çikolatalı seçerim. Eğer biraz açsam çikolatalı kruvasan işimi görür. 


Pinned Image




Bazen soruyorum kendime niye bu kadar çok kahve içiyorum diye? 
Sonra buluyorum cevabı; parfüm kokusunu bastıran tek koku kahvenin kokusudur. Özlediğim ve burnumda tüten kokuları bastırmak için içiyorum galiba :o


Kahve blogum: coffeerem.tumblr.com/
Facebook Sayfası: http://facebook.com/coffeerem

0 yorum:

Yorum Gönder