Ne Giydim | Kısa Üst



Bu senenin kadınları en çok korkutan modası kesinlikle kısa üstler! Etrafımda hiç giyen olmadı ama ben daha fazla dayanamadım. Eğer bir gün bir şey yemeyince, göbeği bu üstleri giyebilecek kıvama gelenlerdenseniz yaz bitmeden giymek için acele edin! :)


















Kısa Üst: Y.D
Jean Etek: Fiorella Rubino
Babet: Zara
Bileklik: Mango(deri olan), Cunda Adası'ndan
Güneş Gözlüğü: Koton





Ne Giydim | Desenli Pantolon



Bu aralar zaman nasıl geçiyor anlamıyorum. İş-güç, toplantılar derken Ağustos ayını bitirdik bile. Ve ben geçen hafta Ağustos sıcağında bu pantolonla akşamüzeri görüşmesine gittim. Umduğum kadar sıcak olmadı neyseki. Ama şimdiden sonbaharda ceketle giymeyi hayal ediyorum.





Bu arada coffeerem.tumblr.com  artık Facebook'ta! Beğenmek için tık tık! Zira yakında size sürprizlerim olacak. :)













Bluz: Zara
Pantolon: H&M
Çanta: A46 Tuvanam
Ayakkabı: Bershka
Bileklik: Sa-do Accessories



Ne Giydim | Straplez






Straplez! Eğer diz omuzlara sahipseniz mutlaka giymelisiniz. Genelde gelinliklere yakıştırsam da yaz tatillerinin vazgeçilmez parçasıdır. E biraz da bronzlaşınca daha da güzel olmuyor mu? :)













Straplez üst: Bershka
Şort: Bershka
Çanta: Zara
Yüzük: H&M

Gezi | Ayvalık - Sarımsaklı


Son birkaç haftadır bu yaz nereye gitsem-ne yapsam diye o kadar çok düşündüm ki, tatile gitmekten vazgeçme ihtimalini bile sevdim doğrusu. 10 günlük tatil için 20 günlük yoruldum desem yeridir ama yinede tatlı yorgunluktu geçti gitti. Tatil bile bitti üzerine :(

Tatil beldelerinin çoğuna gitmiş olmamdan sebep, görmediğim yerlere gideyim dedim bu sefer. Aile ile gidilebilecek yerleri araştırırken yolum ister istemez Ayvalık - Sarımsaklı'ya düştü. Doğru seçim yapmışım fakat tek hatam bayramdan hemen sonraki hafta gitmek oldu. İnanılmaz bir kalabalık vardı çünkü. Denizin içi, kumsal, caddeler, dondurmacılar, cafeler... aklınıza neresi geliyorsa adım atılmıyordu. Aile ile tatil yapmak için ideal bir yer dedim ya, dört günde çocuklu aileler ve çiftlerden başka hiçbir şey göremedim. Kız kıza tatil yapmak için ne kadar uygunsa erkek erkeğe tatil yapmak da o kadar zor. O yüzden erkeklere tavsiyem rotanızı başka yere çevirin.


Genel bakış:Sarımsaklı'yı tarif etmek gerekirse tam olarak Türklerin tatil anlayışına göre bir yer. Ortalama bir Türk ailesi çok rahat eder. Çünkü yabancılar yok denecek kadar az, her şey oldukça ucuz, müzikler genelde türkçe, yemekler türk işi. Antalya ve Marmaris gibi tatil bölgelerinden sonra ilk dikkatimi çeken bu oldu. 







Otel:
Otel açısından seçenekleri oldukça fazla. Çok lüks oteller olduğunu söyleyemeyeceğim ama standartlarda birçok otel bulabilirsiniz. Günlük ortalama 100Tl'ye yarım pansiyon otellerde kalabilirsiniz. Havuzlu ve havuzsuz olarak seçme olanağınız da var. Sanıyorum sadece bir otelde aquapark var o kadar. Onun dışında apart oteller de mevcut.






Deniz: Denizine gelince ummuduğumdan çok daha iyi buldum. Soğuğa yakın bir sıcaklığı vardı. Taş, çakıl, kaya hiçbir şey yoktu. Rahatlıkla girilebilecek kadar temizdi. En güzel tarafı ise otelinizden çıktığınız anda 1-2 dakika yürüyerek plaja varmanız. Görebileceğiniz en uzun sahil şeridi olduğunu da unutmayın.












Gece hayatı:  Gece hayatına gelirsek hemen sadete varabiliriz. Çünkü yok desek yeridir. Bir tane büyük clubu var. Onun da ne kadar büyük olduğunu bilmiyorum çünkü gitmedim. Kumsalda kumların üzerinde canlı müzik dinlemek isteyenler içinse çok alternatif var. Ayrıca çarşının arkasında büyük bir lunapark bulunuyor. Sekolin'de çocuk olmak çok güzeldi. :)




Yakınındakiler:
Sarımsaklı'dan Ayvalık'a oradan da Cunda Adası'na minibüslerle ya da deniz yoluyla geçebilirsiniz. Güneşin en güzel battığı yer Şeytan Sofrası'na yine minibüslerle ulaşabilirsiniz. (Ben nedense hiç merak etmedim. Normalde pek severim ama gitmedim.)


Ortunç Koyu



Yiyecekler:
Çarşının en ortasında  bulunan Leda Dondurma'da mutlaka dondurma yemelisiniz. Uzun kuyruklar bekliyorsunuz ama değiyor.
Ayvalık tostu için tavsiye üzerine Tadım Tost Evi'ne gittim. Sahile çok yakın olduğundan öğle yemeği olarak değerlendirebilirsiniz. 
Yenilmesi gereken bir diğer şey lokma tatlısı ama tatile gidip kilo almayalım diye tadına bile bakmadım valla :)
Birde Cunda Adası'nın sakızlı dondurması meşhur ama ben sakızlı her şeyden nefret ettiğim için yemeyi düşünmedim bile. 




Tekne Turu:
Hem Cunda Adası'nı görmek hemde Ayvalık'ın koylarında denize girmek isterseniz Sarımsaklı'dan kalkan tekne turlarına gitmelisiniz. Akşamları sahilde yürürken turların standlarına uğrayıp bilgi alabilirsiniz. 30-35 TL' fiyatları olan turların içerisinde öğle yemeği ve meyve ikramı da bulunuyor. Ortunç Koyu, Kleopatra Plajı, Akvaryum Koyu en bilindik koyları. 











Cunda Adası:
O kadar güzeldi ki orada kalmak istedim. Kesinlikle turla değil kendi başınıza bir ya da iki gün geçirmelisiniz. Sokakları, restaurantları, Taş Kahvesi çok keyifliydi. Yalnız Cunda Adası'nda denize girilmiyor. Hayal kurmayın benim gibi. :) Sadece gezmeye gidebilirsiniz.















Hediyelik:
Hediyelik için her yerde olduğu gibi mangetler en başta yer alıyor. Fiyatları da aşırı uygun. Onun dışında zeytin ve zeytinyağları hediye için güzel seçim olabilir. Takılar ise istemediğiniz kadar çok.







Ulaşım:
Uçakla İzmir Havaalanın'dan, deniz otobüsüyle Bandırma'dan, otobüs ile birçok ilden direkt Sarımsaklı otogarına gidebilirsiniz.



Bir daha gider miyim?
Yaz tatili için plan yapmadıysanız ve nereye gitsek diye düşünmenize gerek kalmadan rahatlıkla gidebilirsiniz. Aile tatili ve denizi için gidilebilir. 




Fotoğraflar Canon 60D ve İphone 4S'le çekildiğinden kalitelerinde farklılık olabilir.

Ne Giydim | En Rahat Şort



Uzun zamandır aradığım rahatlığı sonunda bu etek görünümlü şortta buldum. Tek istediğim şuydu;  şort olsun,  çok kısa olmasın, aynı zamanda tiril tiril olsun yapışmasın, birde açık renk olsun... Onu bulunca neyseki çok fazla şey istememişim dedim :)

Bu fotoğraflar geçen haftaki Ayvalık - Sarımsaklı tatilimden. Zaman ne çabuk geçiyor değil mi? 












Bluz: Koton
Şort/Etek: Mango
Sandalet: Hotiç
Çanta: Zara
Bilezik: Forever New 

Ne Giydim | Mavi



Yaz deyince hepimiz denizin maviliğini hayal ederiz kuşkuşuz. Evet, deniz  görmeden yaşayamayanlardanım! Bu mavi bluzumu denizle kavuşmadan önce özlemimi gidermek için giymiştim. Kısacık kot şortumla duruşunu da çok sevdim. Kombinin enerjisi fotoğraflara da yansımış zaten! ;)







Bluz: Mavi Jeans
Kot Şort: No Name



Tatile gidiyorummm! :)

İstanbul'u sadece 11 günlüğüne size emanet ediyorum. Kendisini çok sevsem de arada ufak kaçamaklar olmadan olmuyor maalesef. Beni İnstagram ve Twitter'dan takip etmek isterse kullanıcı adım iiremim ☺ 

İyi bayramlar herkese! ❤ 

Mekan | Karabatak / Karaköy




Normalde gitmeyeceğiniz yerlere kahve içmek için  gidiyorsanız, hiç düşünmeden kahve tutkunu olduğunuzu söyleyebiliriz. Mesela İstanbul'un en eski semtlerinden Karaköy'e  günlük hayatta yolum düşmez benim. Civarında olsam bile Tophane'yi tercih etmem daha olasıdır. Ama gelin görün ki birbiri ardına açılan cafelerden sonra evimden kalkıp Karaköy'e gidiyorsam, bu iş tamamdır. 

Daha önce oradaki cafelerin herhangi birine hiç gitmediyseniz telefonlarınızdaki harita applicationlardan yardım almanızı tavsiye ederim. Çok fazla sokak var ve hepsi birbirine benziyor çünkü. Tophane tarafından gitmeniz daha kolay bulmanızı sağlayabilir.

Karabatak, Karaköy'de gittiğim ilk cafe olması dolasıyla diğer cafelerinde genel atmosferini az çok anlamamı sağladı. Entellektüel çevreye hitap ettiklerinden hiç kuşkunuz olmasın. Çalan müziklerden, dekorasyona ve menüye kadar genel standartların çok dışındalar. 

Üst katın sessizliği ve sakinliği toplantı yapmak ve kitap okumak için ideal. Giriş katı ise bir o kadar kalabalık, muhabbetli, fotoğraf çekinmeli, dergi karıştırmalı masalardan oluşuyor. Genellikle  girişteki masalarda yer bulmak zor olsa da şansınızı arka taraflarda deneyin derim.




Kahvesine gelince, kocaman bardak Latte Machiato'su oldukça lezizdi. Julius meinl kahve tutkunları için harika bir mekan. Onun dışında pastaları, tost, salata ve kahvaltı çeşitleri için iyi yorumlar duyduğumdan yemesem de önerebilirim. 

Sabah, öğle, akşam üstü ne zaman giderseniz gidin mutlaka zevk alırsınız. Hafif jazz müzikli kahveleri yudumlamak için sevdiklerinizin birkaç saatini mutlaka çalmalısınız!









Kemankeş Mahallesi Kara Ali Kaptan Sokak 7, Karaköy 




Kitap Önerisi | Aşk Üzerine



Aşk üzerine ne biliyorsanız hepsini unutun. Ya da çok iyi hatırlayın ki sorgulayabilesiniz kendinizi. Ne yapmanız gerektiğine tam olarak karar veremedim ama şuan birine aşıksanız bu kitabı dikkatle okumanızı öneririm. Değilseniz de şimdiye kadar yaşadıklarınıızı gözden geçirebilirsiniz. Hatta bu kitabı ben mi yazdım diye şüpheye düşmeniz kaçınılmaz olabilir.  

Bu kitaptan sonra aşk konusundaki düşüncelerim ciddi anlamda netleşti. En önemlisi her aşkın bir sonu olduğunu kesin olarak kabul ettim. Aşkın diğer tüm duygularımızdan hiçbir farkı yok aslında. Sadece biz gözümüzde çok büyütüyoruz. İzlediğimiz filmlerin etkisinden midir bilmiyorum ama her zaman onu başka yere koyuyoruz.
Mesela şuan Pınar Kür'ün Bitmeyen Aşk romanını okuyorum. Bu kitaptan sonra doğru bir seçim olmasa da bendeki etkisini tahmin etmeniz güç olmasa gerek:) Adı bile yalan. Neyse... 

Hayatı sorgularken bence ilk önce aşktan başlamalıyız. Çünkü günlük hayattaki en ufak kararlara bile büyük etkisi var. Kaldı ki ileriye yönelik planlarımızın şeklini aşkın belirlediği çok net. Sevgilimize göre nefes alıyoruz neredeyse. Çoğumuz tek kişilik yaşamın hayalini kurmuyoruz bile. İşte "ben ne yapıyorum yahu?" diyeceğiniz ve kesinlikle okumanız gereken bir roman daha önerdim size. Sonuçta aşık olmayanımız yoksa, okumayanımız da olmamalı değil mi? İç sesinizi dinler gibi yazılan bu roman size kendinizi farklı hissettirecek, en azından düşündürecek.

Bu yazıyı yazarken Fonda Colombiya'dan yayın yapan internet radyosu El Cafe Del Mundo'da Dean Martin o eşsiz sesiyle "You Belong To Me" diyor. Bense kahve en büyük aşktır diyip, keyfime bakıyorum.