Tavsiye | Dudak kalemi




Dudak kalemiyle tanışmam 12-13 yaşlarımda oldu da, makyaj çantamda yer edinmesi 24 yaşımı buldu. 90'ların kahverengi çerçeveli Seren Serengil dudaklarından sonra ilk kez birkaç hafta önce kalem değdi dudağıma. İnternette gezinirken gördüğüm bir yazı üzerine bilinçaltıma "dur bir dakika" diyerek hemen bir dudak kalemi aldım. Şimdilerde kendisi yanımda olmadan evden çıkmıyorum.


Ne Giydim | En Şahane Kaban



Büyük parçaları alırken -kaban, çanta, ayakkabı- içime sinmesine çok önem veriyorum ve o yüzden de çok inceliyorum. Her mağazayı dolaştığım halde uzuuun zamandır arayıp bulamadığım kabanı nihayet buldum. Tasarımcı Ayşe Deniz Yeğin'in Morhipo için özel tasarladığı bu kabanı görünce hiç sorgulamadım. Çünkü şuan mağazalarda olan hiçbir kabana benzemiyordu. Rengi harikaydı, düğmesi yoktu ve geniş kesimdi. Her an her şeyle giymek için yaratılmıştı sanki. Nitekim Morhipo'nun kusursuz alışverişiyle aldığım, her dakika giydiğim böylesine şık bir kabanı spor ayakkabıyla ne hale getirdim şimdi onu görüyorsunuz sayın seyirciler :)

Ne Giydim | Küçük Kız Çocuğu




Büyük ponponlu bereler moda oldu olalı küçük kız çocukları gibi geziyorum sokaklarda. Tek farkım elimde balon yerine kahvemi tutuyor olmam :)
  
Yağmura hasret kaldığımız İstanbul havasında ne zaman bulut görsek berelere sarılıyoruz ama nafile! Yağmıyor, yağmıyor, yağmıyor! Baksanıza, baharda giymek için aldığım ayakkabımı şimdiden eskittim bile.



Ne Giydim | Geniş Kesim Kaban



Bu sezonun modası olan "oversize coat" yani geniş kesim kabanları -normal şartlarda pek giymezdim aslında- moda haftalarında ve dergilerinde gördükçe gözüm alıştı. Alışınca da hemen bir tane edindim. Aldığımdan beri elim başka kabana gitmiyor resmen. Dokusu, duruşu ve salaşlığıyla şimdiden vazgeçemeyeceğim bir parça haline geldi bile. Hatta ikincisini de aldım:) İki kabanımı da spor ayakkabıyla kombin yapmak için sabırsızlanıyorum.


Kitap Önerisi | Cesur Yeni Dünya





Son birkaç haftadır kendimi yazı yazmaktan daha çok kitap okumaya verdiğimden, yazılmayı bekleyen üç kitabımla göz göze gelmemeye çalışıyorum. Hatta okuduğum sırayla bile yazmıyorum şuan. Bu ara her şeyi canım nasıl isterse öyle yapıyorum anlayacağınız. Şu sıralar öğrenmeye ve araştırmaya odaklıyım. Etrafımda zevklerine güvendiğim insanlardan kitap ve film önerileri alıyorum. Araştırıyorum ve zaman kaybetmeden de okuyup izliyorum. Herkesin mutlaka kendine döndüğü bir dönem olmalı. Zira sonrası daha verimli oluyor. 


Ne Giydim | Mis Gibi Pazar




Henüz güneş bizi terketmemişken mis gibi deniz havasının tadını çıkardım bu Pazar günü.  Deniz, kahvaltı, güneş, martılar ve muhteşem İstanbul manzarası karşısında belkide en önemsiz konunun ne giydiğim olduğumun farkındayım:)  O yüzden hem özenli hem özensiz bir hal içinde olmak istediğimden tayt ve rahat ayakkabı giymem kaçınılmazdı. Bu ara oversize modellere olan ilgimi en iyi yansıtan Mango ceketimi de ilk kez giymiş oldum böylece. Yeni Bershka ayakkabıma da çok yakıştı:)
Bugün yazımı yazarken farkettim ki, Salı günü olduğu halde pazar ruhu hala kanımda dolaşıyor!