Bu Hafta Ne Giydim
Kahve Fotoğraflarım Pinterest'te! "I ♥ Coffee"
Sözyaşlarım...
Hepsinin yalnızlığı kendine.

Dinlemeye Doyamadıklarım...


Kitap Önerisi | Bir Haftada İki Roman
Murathan Mungan kitaplarını okuyunca aşkı yeni öğrenecek küçük bir çocuk gibi hissediyorum kendimi. Kendisi her ne kadar "yazınca da geçmiyor" dese de, onun yazdıkları bize geçiyor aslında. Bütün ezberlerimi bozdurup, bildiklerimi sorgulatıyor. Hatta bana "sence aşk nedir?" diye sorsanız "Murathan Mungan'ın aşk üzere henüz söylemediği sözdür" derim. Onun aşka aşık oluşuna aşığım ve bir kez onun gibi sevebilmek için her şeyimi feda edebilirim.
Kitabı okumanızı tavsiye ediyorum yazmama bile gerek yok sanırım. Aşkı cebinde taşımayı kim istemez ki?
Ve ikinci okuduğum kitabım da Hande Altaylı'nın Kahperengi isimli romanı. Bu kitabı ilk olarak Hande Altaylı'nın Ayşe Arman'la yaptığı röportaj sayesinde duymuştum. Aslında kitaptan çok kendini anlattığı röportajında onu kendime benzettim. Hayata bakışımız ve duruşumuz hemen hemen aynı gibiydi. Röportajı okurken kendimi okuyormuşum gibi hissettim. Böyle olunca da hangi burçtan olduğunu öğrenmezsem olmazdı. :)
Twitter'dan sorduğumda aldığım yanıta hiç şaşırmadım. Tabiki İkizler! Zaten bu kendini bilirlik başka bir burçta olamazdı. Boşuna kendime benzetmediğimi böylece anlamış oldum. Sonrasında D&R'ın internet sitesinde kitap siparişimi bir tıkla gerçekleştirdim.
Hikaye, kurgu, anlatım biçimi yani her şeyiyle mükemmeldi. Bitmesini istemediğiniz kitaplar vardır ya, bu da öyleydi benim için. Kahramanlar çok iyi analiz edilmiş ve gerçeklik bir ayna gibi yüzünüze yansıtılıyordu. Zaten kitabı bitirince de hem kahramanlarına hem yazarına "vayy bee, aferin" demeden edemedim. Anlayacağınız sağlam kişilik, sağlam bir hikaye ile anlatılmıştı. Unutamayacağım hikayelerden biri ve oldu kitaplığımda yerini aldı. Siz de mutlaka okuyun derim.
Bahar
Ben başka baharları bekliyorum.
Bunu istemiyorum.
Kimsenin görmediği, herkesin yaşamak istediği o dokunulmamış hayatı bekliyorum.
Neden inandığımı bilmeden, sorgulamadan o yolda yürümeyi diliyorum.
Ona doğru yorulmadan koşmak istiyorum.
Kimseyi istemiyorum yanımda.
Bir başıma olmalıyım bu yolda.
Yalnızlık her zaman insana iyi gelir ya,
Kendimi bile istemiyorum aslında.
İnsanlar Her Zaman Terkeder
Şarkılara Yazı Yazan Kız
Gidemedikçe Kalamamak
Ezip geçemezsin, bırakıp kaçamazsın, istesen de gidemezsin.
Kendi kendine debelenir, bir sonuca varamazsın.
Kırmak istemedikçe kırılır, düşündükçe düşünülmezsin.
İsteklerini erteler, sonra yakalayamazsin.
Hayat bu kadardır işte...
Gidemedikçe kalamazsin.
iiremim
Yaşamak...

iiremim
Kadınım Diye Zorunda Mıyım?
Zorundasın.
Her şeyi bilmen ama çok konuşmaman gerektiği için susmak zorundasın.
Evini, işini, eşinin arkasını, çocuklarının odasını, saçını toplamak zorundasın.
Eski sevgililerini hayatından, kıyafetlerini dolabından, makyajını yüzünden çıkarmak zorundasın.
Kahveyi köpüklü, yemeği tadında, ütüyü çift çizgisiz yapmak zorundasın.
Yalnızları oynasan da etrafındaki herkesi birlik içinde tutmak zorundasın.
Edepli gülmek, kalbine söz geçirmek, özlediğini belli etmemek zorundasın.
Gülüşüne, oturup - kalkmana, etiğinin boyuna dikkat etmek zorundasın.
El bebek gül bebek büyütülüp, bir öküze denk geldin mi susup oturmak zorundasın.
İçki içip sarhoş olsan bile her zaman hanım olmak zorundasın.
Koşulsuz severek, karşılık beklemeden her şeyini vermek zorundasın.
Yoktan var etmek zorundasın.
Her gün güneşi doğurmak zorundasın.
Bazen hiçbir şey yokmuş gibi için kan ağlarken gülmek zorundasın.
Ve
En zoruda her şeye rağmen "yaşamak" zorundasın.
Zorundayım.
iiremim Van Gogh Alive Dijital Sanat Sergisi'nde
En başta belirteyim, sergiye gitme imkanı olanlar okumasın bu post'umu :)
Sütunlara projeksiyonlarla yansıtılan resimler harika görünüyordu. |
Yıllar önce ortaokuldayken Van Gogh'un odasını çizdiğimde bir gün içinde olacağım hiç aklıma gelmezdi. Hatta bu nasıl oda böyle diye bir anlam veremezdim. Şimdi anlıyorum o odanın güzelliğini... Hayallerini kurduğu, geleceği beklediği yeri...
Bir tek odası yoktu tabii, bahçesi, portesi, kiraz ağaçları, değirmeni, yıldızlı gecesi, tenleri, rayları...
Kısacası hayatı oradaydı ve hepsi çok gerçekti. Söylediği gibi de oldu. Onun o zaman yaptığı hayali resimler, şimdi gerçek oldu.
Zor bir hayat geçiren Van Gogh, arkasında 900 suluboya/yağlıboya resim ve 1100 karakalem çalışma bıraktı. Fakat milyon dolara satılan tabloları onu geri getirmedi. Sefaleti bitiremeyen kardeşi de daha fazla dayanamayarak altı ay sonra onun yanına gitti.
Daha fazlası için
bu siteyi ziyaret edebilirsiniz.