Gerçek
Kitap Önerisi | Aşk Üzerine
Aşk üzerine ne biliyorsanız hepsini unutun. Ya da çok iyi hatırlayın ki sorgulayabilesiniz kendinizi. Ne yapmanız gerektiğine tam olarak karar veremedim ama şuan birine aşıksanız bu kitabı dikkatle okumanızı öneririm. Değilseniz de şimdiye kadar yaşadıklarınıızı gözden geçirebilirsiniz. Hatta bu kitabı ben mi yazdım diye şüpheye düşmeniz kaçınılmaz olabilir.
Bu kitaptan sonra aşk konusundaki düşüncelerim ciddi anlamda netleşti. En önemlisi her aşkın bir sonu olduğunu kesin olarak kabul ettim. Aşkın diğer tüm duygularımızdan hiçbir farkı yok aslında. Sadece biz gözümüzde çok büyütüyoruz. İzlediğimiz filmlerin etkisinden midir bilmiyorum ama her zaman onu başka yere koyuyoruz.
Mesela şuan Pınar Kür'ün Bitmeyen Aşk romanını okuyorum. Bu kitaptan sonra doğru bir seçim olmasa da bendeki etkisini tahmin etmeniz güç olmasa gerek:) Adı bile yalan. Neyse...
Hayatı sorgularken bence ilk önce aşktan başlamalıyız. Çünkü günlük hayattaki en ufak kararlara bile büyük etkisi var. Kaldı ki ileriye yönelik planlarımızın şeklini aşkın belirlediği çok net. Sevgilimize göre nefes alıyoruz neredeyse. Çoğumuz tek kişilik yaşamın hayalini kurmuyoruz bile. İşte "ben ne yapıyorum yahu?" diyeceğiniz ve kesinlikle okumanız gereken bir roman daha önerdim size. Sonuçta aşık olmayanımız yoksa, okumayanımız da olmamalı değil mi? İç sesinizi dinler gibi yazılan bu roman size kendinizi farklı hissettirecek, en azından düşündürecek.
Bu yazıyı yazarken Fonda Colombiya'dan yayın yapan internet radyosu El Cafe Del Mundo'da Dean Martin o eşsiz sesiyle "You Belong To Me" diyor. Bense kahve en büyük aşktır diyip, keyfime bakıyorum.
Yoktan Var Etmek...
Sen benim ellerimi hiç tutmadın ama ben her gün sol elimi sağ elimle kavuşturuyorum.
Aynada gözlerime bakıyor, seni görüyorum.
Yürüdüğüm yollar sana çıkmasa da ben seninle yürüyorum.
Duymadığın halde kulağuna şarkılar söylüyorum.
Sanki tarak senin parmaklarınmış gibi saçlarımı tarıyorum
Bazı geceler sana sarılıp uyuyorum yastık yerine.
Ne zaman yolda küçük bir kız görsem sana gösteriyorum
Sevip sevmediğini bilmiyorum ama çok güzel balık pişiyorum..
Senin yerine kapıma çiçekler bırakıyor, mis gibi kokularında mest oluyorum.
Bol bol kahve içiyorum senin fincanından.
Fotoğraflarda senin için poz veriyor, sana gülümsüyorum.
Güzel müzikler dinliyorum seninle dans ederek..
Her sabah harika bir güne uyanıyorum seninle uyandığımı düşünerek.
Yani sen var-mış-sın gibi yaşıyor, yok olduğunu biliyor ve mış gibi yapıyorum...
Sonra düşünüyorum da ben senin sevmediğin şeyleri bile seviyorum aslında. Kendimi mesela...
Ve bazı geceler senin için dua ediyorum.
Sakın sevme beni diye.
Beni sevme.
Sakın.
Ayaklarıyla Gideni Gözlerinle Uğurlarsın..
Bekle, durMA!
Beklerken yoruluyor insan.
Aslında hiç çaba sarfetmiyor ama kilometrelerce koşmuş gibi nefes nefese kalıyor.
Sanki hiç durmadan sabahtan akşama kadar yürümüş, bütün şehri yalın ayak gezmiş gibi hissediyor.
Hemde öyle yoruluyor ki, beklediği şey gerçekleştiğinde onun hissettirdiklerini yaşamaya bile gücü kalmıyor.
Hiçbir şey yapmadan nasıl bu kadar yol katettiğini, ayakları değil beyni yorulunca anlıyor.
Ve öğreniyor ki, yürümeden de çok uzaklara gidilebiliyor.
Sadece bekliyor insan. Belki öne doğru koşmuyor ama geriye de gitmiyor.
Öylece duruyor yerinde. Etrafındakilere bakıyor da ne seslerini duyuyor ne de onları görüyor.
Çünkü o sadece bekliyor.
Hatta bazen nefes alamıyor. Aldırmıyor o beklediği her neyse.
Zaten yaşadığı hayal kırıklığından sonra nefes alsa da farketmiyor.
Bir zaman sonra nefessiz yaşamayı öğreniyorda, beklememeyi öğrenemiyor...
Canı bile acımıyor artık.
Heykel gibi, kaya gibi duygu geçirmez oluyor.
Beklenen gelmeyince o da gidiyor artık istediği yere.
İçindeki o kocaman boşlukla,
Yana yana, döne döne, söve söve gidiyor kendinden.
Bu yorgunlukla ne kadar gidebilirse işte.
Anlamsız Zamanlara Anlamlı Şarkılar
You'd be hanging in the Louvre
Everyone would come to see you
You'd be impossible to move
It seems to me is what you are
A rare and priceless work of art
Stay behind your velvet rope
But I will not renounce all hope
And I'm right by your side
Like a thief in the night
I stand in front of a masterpiece
And I can't tell you why
It hurts so much
To be in love with the masterpiece
Cause after all
Nothing's indestructible
From the moment I first saw you
All the darkness turned to light
An impressionistic painting
Tiny particles of light
It seem to me is what you're like
The "look but please don't touch me" type
And honestly it can't be fun
To always be the chosen one
And I'm right by your side
Like a thief in the night
I stand in front of a masterpiece
And I can't tell you why
It hurts so much
To be in love with a masterpiece
Cause after all
Nothing's indestructible
Nothing's indestructible
Nothing's indestructible
Nothing's indestructible
And I'm right by your side
Like a thief in the night
I stand in front of a masterpiece
And I can't tell you why
It hurts so much
To be in love with a masterpiece
And I'm right by your side
Like a thief in the night
I stand in front of a masterpiece
And I can't tell you why
It hurts so much
To be in love with a masterpiece
Cause after all
Nothing's indestructible
Cause after all
Nothing's indestructible